Kaybettiğin dünleri yeniden toplayabilmek,
yarınların üzerine eklemek,
ve en sevdiğin sabahları seçip
tekrar yaşabilmek için neleri vermezdin…
Ama artık çok geç…
Tuttuğun bütün dilekler iyi şeyler içindi,
oysa mevcut dertlerinin gitmesi için dilek tutsaydın,
belkide mutluluklar kendiliğinden su yüzüne çıkacaktı.
Eğer gerçekten sevseydin,
fark edecektin,
hayatın omuzlarına verdiği ağır yükü
aşkın nasıl hafiflettiğini…
hep yalanlara sarıldın
ve hiç hesaba katmadın yarını,
şimdi çaldığın bütün kapılar yüzüne kapalı,
oysa olduğun gibi görünseydin
sığınacağın bir açık kapı kalırdı.
Şimdi…
Hayat seni keşkelerle dolu bir zamana sürüklemiş,
o kaldırım senin bu kaldırım benim,
pişmanlıklar bir tokat gibi çehrende.
Yapılmış onca kötülüklerin hıncı
giriyor gönül pencerenden içeriye
ve sen, kusuyorsun pişmanlıkları
amaçsız meyhanelerde.
Artık çok geç…
Kaybettiğin dünleri yeniden toplayabilmek,
yarınların üzerine eklemek,
ve en sevdiğin sabahları seçip tekrar yaşabilmek için
Artık çok geç…
|